türkiye’de kumar yargı yetkisi xl 7

YEHOVA ŞAHİTLERİ

1-)Aşağıda iftira suçu hakkında umumi malumat verilmiştir. Yehova Şahitleri diğer hıristiyanların inandığı teslîse inanmaz, Îsâ’yı Tanrı’nın oğlu fakat yaratılmış kabul eder. Îsâ, Tanrı Yehova’ya eşit değildir, yalnız başlangıçta O’nunla beraberdi. Bu sebeple ona -küçük harfle- tanrı (god) diye hitap edilir. Îsâ ebedî değildir, sadece Tanrı’nın ilk yarattığıdır ve tamamen beşerdir; ancak diğer insanlardan farklı olarak günahsızdır. Başmelek Mîkâil ile özdeşleştirilen Îsâ şefaatçi, insanlıkla Tanrı arasında başpapaz, kendi krallığının hâkimi ve kralı olarak Tanrı tarafından görevlendirilmiş, insan şeklinde dünyaya gönderilmiştir. Îsâ’nın ara bulucu rolü kutsanmış hıristiyanlarla sınırlıdır.

Belirlenecek fiillere uygulanacak cezalar, ihtar, faaliyetlerden men, geçici ya da sürekli hak mahrumiyeti, lisans iptali, para cezası ve yetki iptalidir.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 Sayılı CMUK, gerekse 5271 Sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu sebeple ulaşılma imkanı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur. Bu suçun oluşabilmesi için bireyin hareket özgürlüğü hukuka aykırı olarak kısıtlanmalı veya kaldırılmalıdır. Bu fiil doğrudan, dolaylı veya dolaylı hareketlerle gerçekleştirilebileceği gibi araçlar vasıtasıyla da olabilir. Ancak netice olarak özgürlüğün kısıtlanması veya kaldırılması sonucunu doğurması gerekir. Diğer taraftan, ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir.

İbadetlerde haç kullanılmaz; haç pagan-putperest kökenli bâtıl dinlerin bir sembolüdür. Toplantıların şekli grubun genel merkezi tarafından belirlenir, toplantının konusu umumiyetle her yerde aynıdır. Hafta içi toplantıları şahitlik/misyonerlik yapma tekniklerine ve misyonerlikle ilgili pratik tâlimatlara yöneliktir. Pazar günü toplantılarında Kitâb-ı Mukaddes’e dayalı bir vaaz verilir, Watchtower dergisinde yayımlanmış son makalelerden biri üzerine tartışma yapılır. Toplantıları genellikle kıdemli üyeler veya bu konuda eğitim almış görevliler yönetir. Toplantının açılışı ve kapanışında müzik eşliğinde ilâhiler okunur, kısa dualar yapılır. İbadette fizikî açıdan sadelik ve mânevî açıdan samimiyet önemlidir. Her yıl yirmi civarında cemaat iki günlük toplantı için halka teşkil eder. Yine yılda bir defa aynı bölgede yer alan 200 cemaat üç dört günlük toplantı için bir araya gelir. Her beş yılda bir bütün üyelerin katılımıyla uluslararası toplantı düzenlenir.

İftira suçunun mağduru bakımından 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu benzer ve suçun oluşumuna mutlak etki edecek hükümler içermektedir. Özetle her iki kanunun ilgili maddelerine göre bu kanuna tabi kimseler hakkımda yapılacak şikayet ve ihbarların belli bir konuyu içermesi, soyut nitelikte olmaması, somut delillere dayanması, başvuru sahibinin gerçek kimlik ve imza ile doğru adres bilgilerini içermesi gerekmektedir. Aksi halde bu koşulları taşımayan ihbar ve şikåyetler, yetkili makamlarca işleme konulamaz. Bahse konu özellikleri taşımayan böyle bir ihbar veya şikâyet, diğer koşullar mevcut olsa bile, iftira suçuna vücut vermez. 4483 Sayılı Yasa Madde 4 ve 2802 Sayılı Yasa Madde 97.-Dr.Mustafa İberya Arıkan/İftira Suçu sy.47. Failin daha önceki bazı olaylardan duyduğu şüphe veya tahmine dayalı olarak isnatta bulunması durumunda iftira suçu oluşmaz. Bu durumda fail, suç isnat ettiği kişinin bu suçu işlemediğini kesin olarak bilmemekte; tahmin etmekte veya şüphelendiği isimleri soruşturma organları ile paylaşmaktadır. Bu şekilde yapılan isnatta ”işlemediğini bildiği halde” şartı tam olarak gerçekleşmediğinden iftira suçunun meydana gelmeyeceği açıktır.(Alp Tolgahan Serttaş, S.117) Suçun oluşumu için fail ihbar veya şikayetin asılsız olduğunu kesin olarak bilmelidir\. İlk bahsini yap ve oyunun adrenaliniyle keyif al paribahis\. 19-)İftira suçunun özel bir halini düzenleyen 268.maddesindeki başkasına ait  kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için de kişinin, işlediği  suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek  amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması koşulu aranmaktadır. 3-)İftira suçu,  bazen vuku bulmuş olan olayların yanına bazı gerçek dışı yeni olaylar eklemek suretiyle de irtikap edilebilir. Bundan dolayı dolayı hırsızlık suçu ile ilgili olarak, şayet deliller varsa, ek-takipsizlik kararı verilmek suretiyle mükteza tayin edilmeli ve mağdur hakkında iftira suçundan dava açılması gerekir. 2-) Burada dikkat edilmesi gereken husus bir kimsenin başka birine şikayete tabi bir fiille iftira atması halinde,  bilahare gelip kendi hakkında iftira davası açılmasını engellemek için şikayetinden vaz geçmesi halinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/6.maddesine göre, mağdura şikayetten vazgeçip geçmeyeceği sorulmalıdır.

Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir. Suçun manevi unsurunun ön şartı failin mağdurun işlemediğini yani masum olduğunu açık ve kesin bir şekilde bilmesidir.(Yenidünya S.2850) Failin tipik eylemin gerçekleştirilmesine yönelik genel kastı yeterli olmaz.. Bu iftira kastı doktrinde iftira kastı olarak adlandırılmaktadır. Kanun koyucu toplumun gerçekleşen suçlarla ilgili ihbarları elde etmekteki menfaatini göz ünündeki bulundurarak, suçun olası kast veya taksirle işlenemeyeceğini kabul etmiştir. Failin, isnatta bulunduğu ve dile getirdiği hususları mağdurun işlediği kanaat ve inancıyla şikayet ve ihbar yapılmış ise, bu halin nedenleri ve somut gerekçeleri ortaya konulması durumunda da yine iftira suçu oluşmaz. Her olayın gelişim sürecine, failin kültür seviyesi, ekonomik durumu vs kriterlere göre iftira kastının hakim tarafından tayin edilmesi gerekir. Maddesinde bu durum “hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etme” şeklinde düzenlenmiştir. Soruşturma ve kovuşturma kavramları suçların kanuni takibi ile ilgili kavramlardır. Dolayısıyla, burada bahsedilen “hukuka aykırı fiil”, “suç” oluşturan fiillerdir. Bu bakımdan, gerçekte işlenmiş bir suç mevcut bulunur, ancak üzerinde kuşku ve iddianın yoğunlaşmış olması nedeniyle ihbar veya şikayet edilen kişinin suçluluğu kanıtlanamazsa, suçlanan beraat etmiş olsa dahi iftira suçunun unsurları oluşmayacaktır. Spor federasyonları 3289 Sayılı Kanun’un Ek 9.

Keza adli veya idari yaptırım gerektiren isnat da masum, fiili işlememiş bir kişiye yapılmalıdır. Bu kimse, isnat edilen eylemleri işlememiş ya da zamanaşımı, her hangi bir hukuka uygunluk nedeni (meşru müdafaa), kast unsurunun bulunmaması gibi ihbarcının önceden bildiği başka bir sebepten dolayı hakkında tahkikat yapılamayan kişidir. Dündar, a.g.m., s.294; Artuk-Gökcen-Yenidünya, a-g.e.s.1026. Yargı organlarının ve basının dikkatini çeken akımın üç üyesi, Mayıs 1957’de 677 sayılı kanun uyarınca kendi inançlarını başkalarına empoze etme suçundan tutuklandı; fakat 22 Mayıs 1958’de mahkeme kararıyla beraat etti. Bunu, 1960’lı yıllarda değişik illerde grup üyeleriyle ilgili olarak dinî inançlarını yayma ve başkalarına benimsetmeye çalışma, dinî yayın dağıtma gibi suçlamalarla tutuklamalar, davalar ve beraatler takip etti. Yehova Şahitleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Batı Avrupa ülkelerinde sağlık ve güvenlik sebepleriyle, ayrıca askerî sakıncalardan dolayı yasal soruşturma ve tutuklamalara muhatap olurken Türkiye’deki tutuklamalar ve davalar, akımın kurumsal statüsünün (mezhep, tarikat veya din) belirlenmesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 163. Maddesine binaen dinî propaganda kapsamında devlete/laik rejime tehdit oluşturması bağlamında gerçekleşmiştir.

Bizim Kanunumuz bu sistemibenimsemiştir (CMUK 148/2). Maslahata uygunluk sisteminde ise, yeterli şüphesebeplerinin mevcut bulunduğu hallerde de savcıya kamu davasını açıp açmamakbakımından bir takdir yetkisi tanınır. Kamu davasının açılması daha büyük birzarar doğurabilecekse, savcı kamu davasını açmayabilir. (34) yılında 460 kişi görevden uzaklaştırılmış,82 kişi meslekten ihraç edilmiş, 5 kişi Devlet memurluğundan çıkartılmış, 37kişinin de Devlet Memurları Kanunu’nun 48 ve 98 inci maddeleri uyarıncailişikleri kesilmiştir (Polis 1991, 76). (29)   Karakol kuruluşu, A tipi karakol amirliği ve Btipi karakol amirliği olmak üzere ikiye ayrılır. A tipi karakol amirliğinde,adlî kısım, idarî kısım, infaz kısmı ile birinci grup ve ikinci grup bulunur. Btipi karakol amirliğinde ise, bir karakol amiri ile karakol amir yardımcısınabağlı olarak birinci ve ikinci gruplar yer almakta ve her grupta adlî kısım,idarî kısım ve genel hizmetler bölümü bulunmaktadır. Hava limanı, istasyon veiskelelere karakollar kurulabilir. (22) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Devletkarayolları üzerindeki trafiğin tanzimi ve denetlenmesi görevini emniyet genelmüdürlüğüne vermiştir. Karayolları üzerindeki trafik, bölge il ve ilçe trafikzabıta kuruluşlarınca yürütülür.

  • Her ay gerçekleştirilen misyonerlik faaliyetlerinin istatistiği kayda geçirilir (grubun resmî internet siteleri için bk. ve ).
  • Kutal Metin, 1475 sayılı İş Kanunu’nda Yapılan Son Değişiklikler İkt.
  • İftira suçunun özel bir halini düzenleyen 268.maddesindeki başkasına ait  kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için de kişinin, işlediği  suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek  amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması koşulu aranmaktadır.

Haçta değil bir işkence kazığında ölen Îsâ ölümden ölümsüz ruh olarak yükselmiştir ve hâlâ dünyada bir ruh olarak bulunmaktadır. Kutsal ruh teslîs içinde ayrı bir kişi/unsur değil Yehova’nın dünyadaki aktif gücüdür; Tanrı onunla yeryüzüne müdahale etmektedir.Şeytan ve Kefâret. Tanrı Yehova, Aden bahçesinde ilk mükemmel çifti yaratmış, fakat O’na hizmet eden meleklerden biri iken (Lucifer) Tanrı’ya karşı gelip ilâhî iradenin düşmanı haline gelen şeytan, Âdem ile Havvâ’yı kandırarak onların Tanrı’nın otoritesine karşı gelmelerine yol açmıştır. Âdem ile Havvâ’nın bu itaatsizliği kendilerini ve onların neslinden gelenleri günaha, hastalığa ve ölüme mâruz bırakmıştır. Tanrı Yehova insanları günahtan ve ölümden kurtarmak adına, en kıymetli ruhanî oğlu olan Îsâ’yı mükemmel bir insan şeklinde (ikinci Âdem) yeryüzüne inmesi için Meryem’in rahmine yerleştirmiştir. Tanrı’nın kutsal ruhunun aracılığıyla Meryem’den doğan Îsâ vaftiz edilirken kutsal ruh tarafından mesîh olarak kutsanmıştır. Günahsız doğan ve bütün hayatı boyunca günahsız kalan Îsâ, Yehova’nın yeryüzündeki otoritesinin ispatıdır. Hayatını Tanrı’nın hükmüne tam sadakat göstermek için feda etmiş, Âdem’in isyanını itaate çevirmiştir.